20 Haziran 2014 Cuma

Rusya’nın gaz şirketi OAO Gazprom, Ukrayna’ya doğalgaz tedariğini askıya aldığını söyledi. Gazprom’un bu adımı, ülkenin hasarlı ekonomisinin istikrarını daha da bozabilecek nitelikte. Aynı zamanda bu adım, Avrupa’daki olası gaz kesintileri konusunda da endişeler doğuruyor. Avrupa Birliği’nin aracılık ettiği ve gece geç saatlerde düzenlenen toplantının son oturumunda, Gazprom haftalardır gündemde olan tehditinin arkasında durmaya devam etti ve Pazartesi günü Ukrayna’ya yapılacak olan nakliyatı durdurdu. Şirket, Ukrayna üzerinden Avrupa’daki müşterilerine yapacağı ihracatı devam ettireceğini söyledi.
Gazprom, 1.95 milyar dolarlık borcun ödenmesi talebini Pazartesi sabahı Kiev’e iletti ve AB Enerji Komisyoneri Günther Oettinger’in sunduğu uzlaşma anlaşmasını geri çevirdi. Ukrayna ise Gazprom yakıt fiyatlarını piyasa seviyelerine indirene kadar borçlarını ödemeyi reddetti.
Gazprom, Pazartesi’nden itibaren Ukrayna’ya sadece peşin ödeme yaptıkları takdirde gaz tedarik edeceğini açıkladıktan sonra “Gazprom Ukrayna’ya sadece ödenen miktar kadar gaz tedariği yapacak. Şu anda ödenen miktar sıfır,” dedi.
Bu adım iki ülke arasındakı politik gerginliği daha da arttırdı. Batı ülkeleri gibi Ukrayna da eski Sovyet Birliği’nin doğu bölgesindeki şiddeti teşvik ettiği ve ayrılıkçı militanları silahlandırdığı düşüncesiyle Rusya’yı suçluyor.
Başbakan Arseniy Yatsenyuk, “Gazprom’a para yedirmeyiz,” dedi. Ukraynalıların, Ukrayna toprağını bombalaması için Rusya’ya daha fazla silah, tank ve uçak parası vermeyeceğini belirtti.
Rusya ise gaz fiyatları tartışmasındaki inatçılığı nedeniyle Ukrayna’yı suçluyor ve Kiev’in fiyat taleplerinin mantıksız olduğunu savunuyor. Moskova’da Başbakan Dmitry Medvedev, Ukrayna’nın duruşunun şantaj koktuğunu söyledi.
2009 yılında Ukrayna’daki gaz tedariği kesintisi sırasında Avrupa yapılan ihracatlar darbe almıştı. Gazprom Ukrayna’nın tedarik edilen gazın bir bölümüne el koyduğunu öne sürmüştü. Bu olaydan sonra Gazprom, Ukrayna’ya giden bütün teslimatları durdurma kararını verdi.
Ancak bu sefer, Ukraynalı görevliler en az yıl sonuna kadar yurt içi ihtiyaçları karşılayacak kadar yeterli miktarda stoklara ve diğer arz kaynaklarına sahip olduklarını söyledi.
Interfax haber ajansının yaptığı habere göre Ukrayna’nın Enerji Bakanı Yuri Prodan, “Ukrayna tarafı bu olası sonuca hazırlanmıştı. Güvenilir bir aktarma ve yurt içi müşterilerimize tedarik konusunda garanti veriyoruz.” dedi.
AB, hem Ukrayna’nın hem de Avrupa’nın kesintiler yaşabileceğinden endişe ederek Kiev’i doğal gaz kaynaklarını tüketmemesi konusunda uyardı. Gazprom Avrupa Birliği’nin toplam enerji ihtiyacının yaklaşık üçte birini karşılarken bazı AB ülkeleri enerjide yüzde 100 Gazprom’a bağımlı.
AB Enerji Komisyoneri Günther Oettinger’in baş sözcüsü Sabine Berger Ukraynalıların kendi stoklarından kullanmaları bir sorun olduğunu belirtti.
Şu anki yüksek miktardaki gaz stokları ve yazın talebin daha düşük olması, Avrupa’nın 2009 yılındaki fiyat kavgasındaki halinden daha dayanaklı olmasını sağlıyor. 2009′da birkaç Avrupa ülkesi soğuk ve sisli bir kışın ortasında yaşadıkları gaz kesintisi nedeniyle zor durumda kalmıştı. Bazı analistler eğer çıkmaz devam ederse gaz eksiğini tamamlamanın zor olacağını ifade ediyor.
“Haziran ayında bu durum herhangi bir baskı yaratmıyor, ancak kış için hazırlanmamız gerek,” diyen Warwick Ticaret Okulu’nda global enerji profesörü olan Michael Bradshaw, “Piyasa biraz gergin olacak. Bu sorun Ukrayna’da ilk ortaya çıktığında gaz fiyatları aniden yükselmişti, ancak sonra yeniden azaldı. Bu yüzden yine gerginlik çıkabilir,” şeklinde görüş bildirdi.
İki taraf da Pazartesi günü Stockholm’daki uluslararası tahkim mahkemesine dava açma talebinde bulundu. Ancak tahkim yargılamasının sonuçlanması aylar veya yıllar sürebilir.
Günther Oettinger iki tarafı da karşılıklı görüşme adına bu ay bir araya getirmeye çalışacağını söyledi.
Oettinger, “Eğer biraz daha esnek olabilirsek bu sorunun çözülebileceğini düşünüyorum. Kimse bu sorunun çözümsüz kalmasından ve mahkemeye başvurmaktan mutlu değil. Gazprom belki de önümüzdeki iki yıl boyunca Ukrayna’dan hiçbir gelir elde edemeyecek ve Ukrayna’nın da kendi stoklarının güvenliğiyle ilgili sorunları var,” dedi.
Oettinger, siyasi çatışmaların durumu daha da karmaşıklaştırdığı uyarısında bulundu. “Rusya’nın enerjiyi Ukrayna karşısında bir silah olarak kullanmayacağından emin olma konusunda hazırlıklı olmalıyız. Bunun olmasına izin veremeyiz,” dedi. Oettinger Pazar akşamı Gazprom’un uzlaşma teklifinin çizgisinde kış aylarında 1.000 metreküp başına 385 dolar, yaz aylarında ise 300 dolarlık fiyat teklifini önerdi. Ancak Rusya’nın bu teklifi geri çevirdiğini söyledi. Ukraynalı görevliler ise Ukrayna’nın stoklarını ve Avrupa’dan Slovakya ters akış yoluyla gelen ithalatlarını yıl sonuna kadar kullanabileceğini söyledi. Ancak Gazprom başkanı Alexei Miller Moskova’daki bir basın toplantısı sırasında Ukrayna’nın aradaki boşluğu kapatması konusundaki inançsızlığını belirtti.

"TÜRKİYE ENERJİ KONTROLÜ"

Küresel ölçekte kurulu rüzgâr enerjisi gücünün 7 yıl içinde iki kattan fazla büyüyeceği öngörüldü. İngiltere merkezli araştırma ve danışmanlık kuruluşu GlobalData tarafından yapılan bir çalışmaya göre 2013 sonunda 319,6 GW’a ulaşan dünyadaki kurulu rüzgâr enerjisi gücü 2020 yılı sonunda ise 678,5 GW’a ulaşacak.
Kuruluşun öngörüsüne göre Çin bu süre sonunda ulaşacağı 239.7 GW’lık kurulu güç ile 2020 yılında dünyadaki rüzgâr türbinlerinin üçte birinden fazlasına ev sahipliği yapıyor olacak.

2014 başında rüzgâr enerjisinde 68,9 GW’lık kurulu güce sahip olan ABD ise 2020 yılınca ulaşacağı 104,1 GW’lık kurulu güç ile bu tarihte, Çin’den sonra, rüzgâr enerjisindeki ikinci büyük ülke olacak.



Avrupalı bakanlara hitap eden Gabriel, ‘’Enerji verimliliğinin önemini kavramada epeyce başarısız olduk’’ dedi ve 2012 yılında AB’nin, fosil yakıt ithalatı için günde bir milyar Euro’dan fazla harcadığına işaret etti. Gabriel, Likit Doğalgaz ithalatını artırmanın bu miktarı artırmaktan başka bir işe yaramayacağını da ekledi. Gabriel, ‘İthalata bağımlılığımızı azaltmaktan bahsediyorsak, bunun için bulunan belli başlı araçlardan birinden mahrum kalmayı göze alamayız, yani enerji tasarrufunu. Yalnızca sera gazları veya yenilenebilir enerji hedefleri üzerinde karar vermekle kalmamalıyız. Aynı zamanda enerji verimliliğini artırmak için bağlayıcılığı bulunan bir hedef belirlemeliyiz’ dedi.
Avrupa Komisyonu Ocak ayında, 2030′a kadar sera gazlarının azaltılması için yüzde 40′lık, bağlayıcılığı bulunan bir hedef belirlemişti. Komisyon aynı zamanda enerjide yenilenebilir kaynakların payı için yüzde 27′lik bir hedef koymuştu, ancak bunun tek tek AB ülkeleri açısından bağlayıcılığı bulunmuyor.
Brüksel’deki yetkililer, AB’nin bir bütün olarak hedeften çok fazla sapması halinde Komisyon’un bağlayıcılığı bulunan önlemler alma yoluna halen gidebileceğini söylüyor.
Ancak AB’nin 2020 için bağlayıcılığı bulunmayan, üzerindeki ilerleme yavaşlayan ve bu yaz hakkında bir değerlendirme yayımlanması beklenen yüzde 20′lik enerji verimliliği hedefi, 2030 tablosundan çıkarılmıştı.
Diplomatlar, Berlin’in de İngiltere’nin pozisyonuna yakınlaştığını ve UNFCCC’deki görüşmelerde, diğer ülkelerin karbon tasarrufu için yeni sözler vermesi halinde 2030 için teklif edilen sera gazı azaltım hedefini yüzde 40′ın üstüne çekmeye sıcak baktığını söylüyor.
Ancak İngiltere ve bazı Doğu Avrupa ülkeleri, kısmen Ukrayna krizi sebebiyle konuyu yeniden gündeme alma doğrultusundaki ivmeye rağmen bağlayıcılığı bulunan enerji verimliliği hedeflerine karşı çıkıyor.
Almanya Ekonomi Bakanlığı ve Danimarka İklim ve Enerji Bakanlığı, 18 Haziran’da Brüksel’de 2030 için iklim ve enerji hedeflerinin görüşüleceği bir çalıştay düzenleniyor.
Almanya’nın 2008′deki mali krizin ardından renovasyon programlarıyla binlerce kişiye iş imkanı sağlamada edindiği deneyim, enerjide tasarruf politikalarının büyüme ve istihdam sağlamayla nasıl ilişkilendirilebileceğine örnek teşkil edebilir.
AB karşıtlığı tartışmasını kazanmak
Kendisi de enerji verimliliğinde bağlayıcılığı bulunan bir hedeften yana tavır alan Avrupa Komisyonu’nun enerjiden sorumlu Alman üyesi Günther Öettinger, Konsey’de yaptığı konuşmada enerji verimliliği alanında ilerleme kaydetmek için, Avrupa karşıtlarıyla mücadelede Avrupalıların kalplerini ve zihinlerini kazanmak gerekeceğini söyledi.
Oettinger, ‘Yaşam kalitemizi korumak, hem soğuk, hem de daha az elektrik kullanan buzdolaplarına, ışık veren ancak ısınmayan ampullere sahip olmak istiyorsak kamuoyunu kazanmalı ve tabloidlerle Avrupa şüphecilerine karşı verdiğimiz mücadeleyi kazanmalıyız. Avrupa Parlamentosu’nda artık her zamankinden çok Avrupa şüphecisi var ve 2030 paketinde enerji verimliliği konusundaki pozisyonumuzu koruyabilmemiz için Konsey ile Komisyon arasında uyum sağlamamız gerekiyor’ dedi.
AB enerji bakanları aynı zamanda, üretimlerinin gıda fiyatlarının artmasına veya arazi kullanımında sürdürülemez değişimlere yol açmasından endişe edilen birinci kuşak biyoyakıtların, Avrupa’da kullanılan enerjideki payına yüzde 7′lik bir sınır getirme konusunda anlaşmaya vardı.